Her şey bir belediye anonsuyla başladı… Liseyi zorla bitiren o genç Türkiye’nin en ünlü sesi oldu

admin

Bunlar, onlarca yıl ekrana damgasını vuran bir yarışmanın sunucusunun sözleri. Bu eğlenceli yarışma sırasında sunucunun sorduğu sorulara “evet ya da hayır” demeden yanıt vermek gerekiyordu. Bunu söyleyen “yanıyordu” yani eleniyordu.

İşte yüzünde muzip gülümsemesi, yerinde duramayan tavırlarıyla birkaç kuşağın hafızasına kazınan o ünlü sunucu yani Erkan Yolaç, geride milyonlarca seyirci için güzel anılar bırakarak hayata veda etti. 

O efsane yarışmanın neşeli sunucusu, 89 yıllık ömrünü milyonlarca kişinin asla unutamayacağı tatlı hatıralar bırakarak tamamladı.

ALPULLU ŞEKER FABRİKASI’NIN REVİRİNDE DÜNYAYA GELDİ
Erkan Yolaç, 1935 yılının 24 Şubat günü Kırklareli’nin Babaeski ilçesi yakınlarındaki Alpullu Şeker Fabrikası’nın revirinde dünyaya gözlerini açtı.

Annesi Hikmet Hanım ve babası Mehmet Bey, minik Erkan daha 6 yaşındayken İstanbul’a taşındılar.

Erkan Yolaç bir sene Saint Joseph Lisesi’nde okudu. Belli ki çok da okulu seven bir öğrenci değildi. Sınıfta kaldı ve bunun üzerine Fenerbahçe Stadı’nın yakınlarındaki bir lisede devam etti eğitimine.

Ama babasının işi nedeniyle aile Kastamonu’ya taşındı. Erkan Yolaç da orada liseye kayıt oldu.  .

Ama Yolaç ailesi için işler 1951 yılında zorlaşmaya başladı. O yıl babasını kaybetti Erkan Yolaç. Bundan sonra da ailesinin geçiminden sorumlu hale geldi.

HER ŞEY BELEDİYE MİKROFONUNDAN YAPTIĞI ANONSLA BAŞLADI 
Babası Mehmet Bey’in bir arkadaşının yardımıyla Belediye Fen Dairesi’nde çalışmaya başladı. Sesi o kadar etkileyici herhangi bir eğitim almamasına rağmen diksiyonu o kadar iyiydi ki belediye mikrofonundan ona duyurular okuttular.

O sırada onun bu konudaki başarısını dönemin belediye başkanı da fark etti. Hemen talimatı verdi: “Bundan sonra bütün duyuruları o okusun.”

Uzun sözün kısası Erkan Yolaç, ekran tarihine geçmesine neden olan sunuculuğa belediye mikrofonundan duyuru okuyarak başladı. Bu arkada biraz zor da olsa liseyi de bitirdi.

Ardından 1959 yılında Güzel Sanatlar Fakültesi’nden iç mimar olarak mezun oldu.

ASKERİ GAZİNODA DA SUNUCULUK YAPTI 
Askerliğini yedek subay olarak yaptı. O dönemde de ordu evinde sunuculuk görevi üstlendi. Zaten hemen ardından da Ankara Radyosu’na hem de sınavsız olarak girdi ve eğlence programlarında görev almaya başladı.

Aynı zamanda dünyaya da yakından takip ediyordu Erkan Yolaç. İngiltere’de BBC’de kısa bir süreliğine yayınlanan bir yarışmayı Caddebostan Maksik Gazinosu’na gelen seyircileri eğlendirmek için uyarladı.

Bu yarışmayı bir başka efsane sunucu Orhan Boran’ın keşfettiğini ve sunuculuğuna da Yolaç’ı yönlendirdiğini hatırlatalım.

İşte bugün birkaç kuşaktan milyonların hafızasına kazınan sözler de o dönemden: ” Mehter Marşı’yla gelecek, İzmir Marşı’yla gideceksiniz…. Başınızı emme basma tulumba gibi sallamayacaksınız….”

Bu şekilde ünlü olan bu yarışma daha sonra TRT ekranlarına da taşındı. Böylece Türkçenin en çok kullanılan o iki sözcüğü yani “evet” ve “hayır” Erkan Yolaç ile özdeşleşti.

TÜRKİYE GÜZELİ İLE EVLENDİ 
Erkan Yolaç, 1976 yılında dönemin Türkiye Güzeli Asuman Tuğberk ile evlendi. Biri kız diğeri erkek iki tane çocukları olan çift, o zamandan bu yana da evliydi.

bu arada Erkan Yolaç birkaç tane sinema filminde de kamera karşısına geçti. Sevda Yolu, Can Düşmanı, Yılların Ardından, Muhteşem Serseri gibi yapımlarda rol aldı.

Bir ara gömlek işine giren Erkan Yolaç, mesleği boyunca en büyük desteği eşi Asuman Yolaç’tan gördü.

Kocasının giyim kuşamından stüdyodaki seyircilerin görüntüsüne kadar her şeyle ilgilenirdi. Hatta stüdyoda ön sıralarda kravatsız bir seyirci gördüğünde onu arka sıralara alır ve öne de kravatlı başka bir seyirciyi oturdu.

PRENSİPLERİNE UYMAYAN PROGRAMLARDA ÇALIŞMADI 
Erkan Yolaç, ilerleyen şaşında da kendisine TV için teklifler geldiğini ama prensiplerine uymayan yapımlarda çalışmak istemediğini belirterek “Para için amuda kalkamam” demişti.

Öyle ya da böyle siyah beyaz dönem de dahil Türkiye’nin ekranlarından bir Erkan Yolaç geçti. Hayat hikayesi tamamlandı belki ama milyonlarca kişinin hatıralarında güzel ses tonu ve gülümseyen yüzü kaldı.

Yorum yapın